Amaç: Bu çalışmada on beş yaş ve üzerindeki yetişkin nüfusta depresif belirti yaygınlığı ve dağılımı analiz edilmiş ve depresif belirtilerin sosyodemografik özellikler, kronik hastalıklar, sağlık durumları ve davranışları ile ilişkisi incelenmiştir.
Yöntem: Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2016 ve 2019 yıllarında toplam 34.326 kişi ile kesitsel olarak yaptığı Türkiye Sağlık Araştırmalarının mikro verileri Ki-Kare bağımsızlık testi ile analiz edilmiş, etki büyüklükleri ise, Phi ya da Cramer’in V katsayıları ile hesaplanmıştır. Depresyon belirtilerini taramak amacıyla Hasta Sağlık Anketi Depresyon Modülü (PHQ-8) kullanılmıştır.
Bulgular: Yetişkin nüfusta noktasal düzeyde depresif belirti yaygınlığı erkeklerde %4,7±0,24 ve kadınlarda %8±0,19 olmak üzere toplamda %6,3±0,21’dir. Yıllık depresif belirti hızı erkeklerde %6,1±0,45 ve kadınlarda %13,2± 0,53 olmak üzere toplamda %10±0,49 ’dur. Depresif belirtilerin yaygınlığında yaş, cinsiyet, gelir ve eğitim düzeyi, sosyal destek, sağlık durumu ve engellilik önemli risk etmenleri olarak tespit edilmiştir (p<0,05). Sonuçlar, depresyon belirtileri yaşayan kişilerin psikolog, psikoterapist ve psikiyatristlerden yardım alma oranlarının çok düşük olduğuna işaret etmektedir.
Sonuç: Yaş, cinsiyet, gelir, eğitim, medeni durum, sağlık durumu, sosyal destek, kronik hastalıklar ve engellilik depresif belirtiler için önemli risk faktörleri olarak tespit edilmiştir. Pandemi ve Kahramanmaraş depremleri öncesi yapılan ve öz-bildirime dayalı bu araştırmalara ilave olarak yapılandırılmış tanı görüşmelerine dayalı yeni araştırmalara ihtiyaç vardır.
Anahtar Sözcükler: Davranışsal Belirtiler, Depresif Belirtiler, Kronik Hastalıklar, PHQ-8, Sağlık Durumu, Sosyoekonomik Faktörler, Türkiye Sağlık Araştırması, Yaygınlık