Amaç: Bu araştırmayla Opioid Kullanım Bozukluğu olan hastalarda Hepatit C Virüs (HCV) prevalansının saptanması ve Hepatit C Virüsü taşıyan ve taşımayan hastalardaki sosyodemografik ve psikolojik farklılıkların araştırılması amaçlanmıştır.
Yöntem: 01.09.2019-01.09.2020 tarihleri arasında Mersin İl Sağlık Müdürlüğü Toros Devlet Hastanesi Alkol Ve Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezi’ne (AMATEM) ayaktan başvuran Opioid Kullanım Bozukluğu (OKB) tanısı almış hastalardan kan örnekleri alınarak hepatit virüs belirteçleri saptanmış, tam kan sayımı ve ilgili biyokimyasal analizler yapılmıştır. Bu hastalardan sistematik örnekleme yöntemi ile seçilen HCV taşıyan 107 hasta ile HCV taşımayan 101 hastaya Sosyodemografik Değerlendirme Formu, Barratt Dürtüsellik Ölçeği, Çocukluk Çağı Travmaları Ölçeği, Madde Kullanım Bozukluğu Tanıma Testi (The Drug Use Disorders Identification Test, DUDIT), Temps-A Mizaç Ölçeği, Duygu Düzenleme Güçlüğü Ölçeği uygulanmış ve elde edilen bulgular karşılaştırılmıştır.
Bulgular: Taranan 1190 hastadan 340’ında tanesinde (%28,5) HCV saptanmıştır. HCV pozitif 107 ve HCV negatif 101 katılımcı sosyodemografik değişkenler açısından birbirine benzer bulunmuştur. HCV pozitif hastalarda intravenöz yolla madde kullanma oranı ve iğne paylaşım oranı anlamlı olarak yüksek bulunmuştur (p<0,001, p<0,001). Toplam madde kullanma süresi ve intravenöz yolla madde kullanma süreleri HCV pozitif hastalarda anlamlı (p=0,024 ve p=0,017) olarak yüksektir. HCV pozitif katılımcılarda HCV adını duyma ve HCV’nin siroza ve karaciğer kanserine neden olduğunu bilme oranı daha yüksektir. Barratt Dürtüsellik Ölçeği, Çocukluk Çağı Travmaları Ölçeği, Madde Kullanım Bozukluğu Tanıma Testi, DUDIT, Temps-A Mizaç ölçek puanları açısından gruplar arasında fark bulunamamıştır. Bunun yanında Duygu Düzenleme Güçlüğü Ölçeği ‘Kabul Etmeme’ faktörü puanları HCV pozitif Opioid Kullanım Bozukluğu olan hastalarda anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p=0,02).
Sonuç: Opioid Kullanım Bozukluğu olan kişilerde HCV pozitif olma oranı toplum genelinden yüksektir. Hastaların intravenöz yolla madde kullanması bu riski ciddi biçimde arttırmaktadır. HCV pozitif hastaların yarısı bu virüsü taşıdığından habersizdir ve çok küçük bir bölümü tedaviye ulaşabilmektedir. OKB olan her hastanın intravenöz yolla madde kullanmasına bakılmaksızın HCV açısından taranması, pozitif olan hastaların etkili bir sevk sistemi içinde tedavi edilmesi ve bulaştırıcılığın önlenmesi bu hasta grubunda hastalığın ortadan kaldırılmasında önemli bir adım gibi gözükmektedir.
Anahtar Sözcükler: Hepatit C Virüsü, Opioid Kullanım Bozukluğu, İntravenöz Opioid Kullanımı
