Amaç: Bu çalışmanın amacı Türkiye’de yetişkin nüfusta depresif
belirtilerin yaygınlığını belirlemek ve depresyonun sosyo-demografik
ve davranışsal değişkenler ile kronik hastalıklarla ilişkisini incelemektir.
Yöntem: Bu çalışmada 2019 Türkiye Sağlık Araştırması verileri
kullanılmıştır. Depresif belirtilerin değerlendirilmesinde ankette yer
alan Hasta Sağlık Anketi Depresyon Modülü (PHQ-8) kullanılmıştır.
PHQ-8 modülünün teşhis algoritması hesaplanarak, 15 yaş ve üzeri
verisi toplanan toplam 17084 kişiden depresif belirtileri olan %6,4’ü
seçilmiştir. Ardından depresif belirtileri olmayan 1101 kişi rastgele
seçilmiş ve toplamda 2202 kişi örnekleme dahil edilmiştir. Depresif
belirtiler ile ilişkili etmenler çok değişkenli lojistik regresyon ile analiz
edilmiştir.
Bulgular: Yaş ilerledikçe depresif belirtilerin gelişme riski artmıştır.
Kadınların depresif belirti bildirme olasılığı erkeklere göre daha fazladır.
Eğitim düzeyi, fiziksel aktivite ve evli olmak depresif belirtiler ile
negatif olarak ilişkilidir. Ayrıca, sosyal desteğin depresif belirtilere karşı
koruyucu bir etmen olduğu gözlemlenmiştir. Kronik hastalığı olanlarda
depresif belirti riski anlamlı olarak daha fazladır.
Sonuç: Sonuçlar, Türkiye’de noktasal ve yıllık depresif belirtilerin yüksek
olduğunu göstermektedir. Bulgular, depresyon ile ilişkili etmenleri
araştırmak ve depresyon hızını izlemek için referans oluşturmaktadır.
Ayrıca, sağlık kaynaklarının planlamasına ve nüfusun yüksek riskli
kesimlerini hedef alan önleyici ve tarama stratejilerinin geliştirilmesinde
yardımcı olabilir.
Anahtar Sözcükler: Depresyon, Sosyo-Ekonomik ve Demografik
Etmenler, Fiziksel Aktivite Ölçeği, Oslo-3 Sosyal Destek Ölçeği,
Diyabet, Hipertansiyon, Koroner Kalp hastalığı, Bel Ağrısı